- Üye Girişi
Aydın Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Belgin ÇEKMEN ALTAY, gıda sektöründe karşılaşılan sorunları ve bu sorunlara yönelik çözüm önerilerini değerlendirdi;
Kur, enflasyon, mazot ve hammadde fiyatlarındaki artış piyasada hem gıda üreticilerini hem de gıda ticareti yapanları ciddi bir şekilde zor duruma düşürmüştür. Birçok sektörde vadeli çalışmalar yerini peşine bırakırken, sattığı malı yerine koyamayan ham maddeci çeşitli formüllerle süreci atlatmayı hedeflemektedir.Son yıllarda yaşanan ağır ekonomik kriz, gıda sektörünün tüm kollarında olduğu gibi pasta, tatlı ve unlu mamul üreticilerini de olumsuz etkilemiştir.
ALTAY: “TEMEL HAMMADDE ÜRÜNLERİ FABRİKA ÇIKIŞ FİYATLARI İLE KÜÇÜK İMALATÇI FİRMALAR İLE BULUŞTURULMALIDIR”
Un ve yağın yanı sıra şeker temininde yaşanan sorun ve fiyat artışları, gıda sektörünü darboğaza sürüklemiştir. 2021 Ocak ayında toptancıda 50 kg’lık çuvalın 195 TL olan fiyatının, 2022 Ocak ayında 370-400 TL’ye, 2022 Mart ayında ise 490-590 TL’ye yükselmesi maliyetleri artırmış ve artan maliyetlere bağlı olarak üretici üretemez duruma gelmiştir. Yanı sıra, şekerli ürün üreten güçlü ve tekeli elinde bulunduran büyük gıda firmalarının, şekere gelen zamlardan sonra, şeker stoklarını artırması piyasaya sürülen şeker miktarını azaltmış ve özellikle küçük işletmelerin şeker hammaddesine ulaşımını zorlaştırmıştır. Şeker fabrikalarından şeker temin edemeyen sektör temsilcilerine kulak verilmesi gerekmektedir.
2021 yılında daralan hammadde pazarı ve zamlanan hammaddeler üreticinin maliyetlerine yansıtılamamış, üretici elindeki hammadde tükettiğinde de yerine aynı fiyattan hammadde koyamamıştır.2022 yılında hammaddeye gerek ulaşım zorluğu gerekse hammaddenin de fiyatının artması birçok işletmenin sermayesini koruyamamasına neden olmuştu. Mazotun durdurulmaz artışı maalesef diğer hammaddelerinde durdurulamaz artışına neden olmaktadır. Burada aklımıza gelen soru “Döviz artışlarını dengede tutmak için alınan önlemler, piyasa zamlarının durmamasına mı neden olmaktadır?”
Gıda ürünlerinde KDV’de yapılan % 7’lik indirim pozitif bir davranış olarak görülse de, bu durum son yıllarda sermayesi küçülen imalatçı ve toptan satış yapan firmaların % 8 KDV ile girdi yaptığı ürünleri, % 1 KDV ile satış yaparak % 7 zarar etmelerine neden olmuştur. Kimi bu farkı fiyat etiketlerine yansıtmış kimi de sermayelerini küçültmemek için stokları bitinceye kadar bu farkı fiyatlarına yansıtamamıştır.
Tarım ve gıda politikalarının istenen düzeye gelmemesi, bu sektörlerde çalışan üreticinin gerekli devlet teşvikleri ile desteklenmemesi üreticinin üretmekten vazgeçmesine neden olacak, bu da ileride kıtlık tehlikesi ile karşı karşıya kalmamıza sebebiyet verecek gibi görünmektedir.Bu sebeple gıda ve garım sektöründe yaşanan daralma bir an önce görülmeli, üretici firmalara hammaddeye ulaşma kolaylığı, hammadde ödeme kolaylığı, üretimi destekleme teşvikleri çıkarılmalıdır. Hammadde Bankaları kurularak şeker, un yağ vb. temel hammadde ürünleri fabrika çıkış fiyatları ile küçük imalatçı firmalar ile buluşturulmalıdır.